top of page

Hukuk ve Danışmanlık

  • Instagram

KAMULAŞTIRMA

Kamulaştırma Nedir ?

  Devlet ve kamu tüzel kişileri, kanunlarla kendilerine yüklenen hizmetleri sürekli ve düzgün bir biçimde yürütebilmek amacıyla kendi mülkiyetlerinde bulunan taşınmaz malların ihtiyaçlar karşısında yetersiz kalması halinde kamulaştırma yoluna başvurmaktadır.

   Anayasayla güvence altına alınmış mülkiyet hakkının taşınmazlar için kısıtlanmasına ilişkin tek yol kamulaştırmadır ve ‘’İDARELERİN, KAMU YARARININ GEREKTİRDİĞİ HALLERDE, ÖZEL MÜLKİYETTE BULUNAN TAŞINMAZ MALLARIN BEDELLERİNİ NAKDEN VE PEŞİN ÖDEMEK SURETİYLE MAL SAHİBİNİN RIZA VE MUVAFAKATİ OLMAKSIZIN ELİNDEN ALINMASIDIR.’’ şeklinde tarif edilmektedir.

•Bu tanıma göre kamulaştırmada 4 ana unsur vardır:

•1- Kamu yararının gerektirdiği bir durum olmalıdır.

•2- Kamulaştırılan taşınmaz mal, özel mülkiyette bulunmalıdır.

•3- Kamulaştırma kararı, özel kanunlarda gösterildiği şekilde, yetkili organ tarafından alınmış ve onaylanmış olmalıdır.

•4- Kamulaştırma bedeli nakden ve peşin ödenmelidir.

•   Yukarıda belirtilen unsurlar bulunmazsa kamulaştırmadan söz edilemez.

•**Özel hukuk kişilerinin kamulaştırma yapmaları mümkün değildir.

•**Kamulaştırma işlemini her “kamu tüzel kişisi” de yapamaz.

2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunu

  Kamulaştırma Kanununda; kamu yararının gerektirdiği hallerde,

-kamulaştırma işleminin ne şekilde yapılacağı,

-kamulaştırma bedelinin hesaplanması ve irtifak hakkının idare adına tescili,

-amacına uygun kullanılamayan malın geri alınması,

-kamu kurum ve kamu tüzel kişileri arasındaki devir işlemleri,

- uyuşmazlıkların çözüm usul ve yöntemleri düzenlenmiştir.

KAMULAŞTIRMA İŞLEMİ; TAŞINMAZ MALLAR HAKKINDA YAPILIR. TAŞINIR MALLAR ve KAMU MALLARI KAMULAŞTIRILAMAZ. Aksi halde kamulaştırma işlemi yok hükmünde olur. İki kamu tüzel kişisi arasında taşınmaz ANCAK "DEVREDİLEBİLİR“.

KAMULAŞTIRMA USULÜNÜN AŞAMALARI

1-KAMULAŞTIRMA ÖNCESİ İŞLEMLER

1/A-YETERLİ ÖDENEĞİN TEMİN EDİLMESİ: 

2942 SK'nın 3. maddesinin son fıkrasına göre idarelerde yeterli ödenek temin edilmeden kamulaştırma işlemlerine başlanamaz.


1/B-KAMU YARARI KARARI: 

2942 SK‘ya göre kamulaştırma işleminden önce idare tarafından kamu yararı kararı alınması zorunludur.
Kamu yararı kararı, idarenin belirli bir işin yapılmasında kamu yararı olduğuna ilişkin kararıdır.
Kamulaştırma kanunu hangi idari mercilerin kamu yararı kararı alabileceğini hükme bağlamıştır. (2942 S.K. Md.5) Bu kararların bazı hallerde onaylanması gerekmektedir. Aksi takdirde, açılacak bir iptal davası sonucunda kamulaştırma işlemi idari yargı yeri tarafından iptal edilir. Onaylı imar planına veya ilgili bakanlıklarca onaylı özel plan ve projesine göre yapılacak hizmetler için ayrıca kamu yararı kararı alınmasına ve onaylanmasına gerek yoktur. Bu durumlarda yetkili icra organınca kamulaştırma işlemine başlanıldığını gösteren bir karar alınır. (2942 S.K. Md.6) Kamu yararı kararı bir hazırlık işlemi niteliğinde kabul edildiği için tek başına dava edilmesi yani kamu yararı kararının iptalinin idari yargı yerinden istenmesi mümkün görünmemektedir.

 

1/C- KAMULAŞTIRILACAK TAŞINMAZIN TESPİTİ VE İDARİ ŞERH:
İdare, ilgili taşınmazın veya kaynakların sınırını, yüzölçümünü ve cinsini gösteren ölçekli planı yapar veya yaptırır; taşınmazın sahipleri, tapu kaydı yoksa zilyetleri ve bunların adresleri tapu, vergi, nüfus kayıtları üzerinde veya haricen yapacağı araştırma ile tespit ettirir.
İdare, kamulaştırma kararı aldıktan sonra kamulaştırmanın tapu siciline şerh verilmesini tapu idaresine bildirir.

BU ŞERH TARİHİNDEN İTİBAREN 6 AY İÇİNDE kamulaştırma bedelinin tespiti ile idare adına tescili isteğinde bulunulduğuna dair mahkemeden alınacak belge ibraz edilmezse şerh sicilden silinir.
 

2-KAMULAŞTIRMA AŞAMASI

2/1 - Satın Alma Usulü: (2942 SK md.8)

İdarenin kamulaştırma yaparken öncelikle satın alma usulünü uygulaması esastır.

(Satın alma usulüne başvurulmamış olması halinde idari yargı yerleri kamulaştırma işleminin hukuka aykırı olduğuna hükmetmektedirler.)

İdare öncelikle kıymet takdir komisyonu (ları) görevlendirir. Bir de uzlaştırma komisyonu görevlendirir.

Kıymet takdir komisyonu (en az 3 kişi) taşınmazın bedelini takdir eder.

İdare, kıymet takdir komisyonu tarafından tespit edilen bedeli belirtmeden resmi taahhütlü bir mektupla ilgili taşınmazı satın almak ya da trampa yoluyla elde etmek (ya da irtifak hakkını elde etmek) istediğini malike bildirir.

 MALİK BU YAZININ TEBLİĞ TARİHİNDEN İTİBAREN ON BEŞ GÜN İÇİNDE,  kamulaştırmaya konu taşınmaz malı pazarlıkla ve anlaşarak satmak veya trampa isteği ile birlikte idareye başvurulması hâlinde; komisyonca tayin edilen tarihte pazarlık görüşmeleri yapılır. Tahmini değeri geçmemek üzere anlaşmaya varılırsa malik tapuda ferağ vererek ve bedel kendisine ödenerek taşınmaz idarenin mülkiyetine geçirilir (ya da irtifak tesis edilir).


Buna göre satın alınan ya da trampa edilen (veya irtifak tesis edilen) taşınmaz sahibinden kamulaştırma yoluyla alınmış sayılır ve bu şekilde yapılan kamulaştırmaya veya bedeline karşı itiraz davası açılamaz.

2/2- Kamulaştırma Bedelinin Mahkemece Tespiti Ve Taşınmaz Malın İdare Adına Tescili: (2942 SK md.10)

*Eğer kamulaştırma, satın alma yoluyla yapılamazsa İdare, bedel tespiti ile birlikte ilgili diğer belgelerle taşınmazın bulunduğu yer Asliye Hukuk Mahkemesine başvurarak KAMULAŞTIRMA BEDELİNİN TESPİTİ VE İDARE ADINA TESCİLİNİ İSTER.

*Hakim, duruşma günü tespit eder ve bu günde tarafları malın bedeli konusunda anlaşmaya davet eder. Anlaşma sağlanırsa tekrar "satın alma usulü" ile ilgili kanun hükümleri uygulanır (KK.m.8/2).

*Bedelde anlaşma olmazsa; Mahkeme, bilirkişi marifetiyle taşınmaz malın değerini tespit için mahallinde yapılan keşif sonucunda bilirkişilerce hazırlanan kamulaştırma bedelinin bankaya yatırılması ve malik adına bloke edilmesi için idareye süre verir.

*Bu süre içinde idare tarafından banka makbuzunun mahkemeye ibraz edilmesi halinde, taşınmaz malın idare adına tesciline ve kamulaştırma bedelinin hak sahibine ödenmesine karar verilir.

*Karar, tapu dairesine ve bankaya bildirilir. Tescil hükmü kesindir. Ancak tarafların, bedele ilişkin temyiz hakkı saklıdır. İstinaf veya temyiz incelemesi sonucunda kesinleşen kamulaştırma bedeli, hak sahibine peşin ve nakit olarak ödenen tutardan daha az olması durumunda aradaki fark ilgilisinden talep edilir. İdare tarafından hak sahibi adına yapılan ödeme tarihi ile geri ödemeye ilişkin yazının ilgilisine tebliğ edildiği tarih arasındaki süre için faiz alınmaz.

2942 S.K. Md 10

 Kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılamaması hâlinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren kanuni faiz işletilir.(İPTAL EDİLEN FIKRA RGT: 01.08.2023 RG NO: 32266 ANY. MAH. 05.04.2023 T. 2022/83 E. 2023/69 K.)

•Bu maddede öngörülen işlemler, mahkemenin davetine uymayanlar olduğu takdirde ilgilinin yokluğunda yapılır.

•Hak sahibinin tespit edilemediği durumlarda mahkemece, kamulaştırma bedelinin üçer aylık vadeli hesaba dönüştürülerek nemalandırılması amacıyla gerekli tedbirler alınır.

14 üncü maddede belirtilen süre içinde (30 gün), kamulaştırma işlemine karşı hak sahipleri tarafından idari yargıda iptal davası açılması ve idari yargı mahkemelerince de yürütmenin durdurulması kararı verilmesi halinde mahkemece, idari yargıda açılan dava bekletici mesele kabul edilerek bunun sonucuna göre işlem yapılır.

 

Kısmi Kamulaştırma (2942 S.K. Md.12)

•Kamulaştırma, ilgili taşınmazın tamamı hakkında olabileceği gibi belirli bir kısmı hakkında da olabilir.

•Kısmen kamulaştırılan taşınmaz malın değeri; madde  hükmünde ayrıntılı olarak belirtilmiştir.

Bir kısmı kamulaştırılan taşınmaz maldan artan kısmı yararlanmaya elverişli bir durumda değil ise, kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda dava açılmayan hallerde mal sahibinin en geç kamulaştırma kararının tebliğinden itibaren 30 gün içinde yazılı başvurusu üzerine, bu kısmın da kamulaştırılması zorunludur.

•Kısmen kamulaştırılan paylı mülkiyete konu taşınmaz mal, evvelce paydaşlar arasında fiilen bölünerek bir veya birkaç paydaşın tasarruf ve yararlanmasına bırakılmış ve yapılan kısmi kamulaştırma bu yerin tamamını veya bir kısmını kapsıyor ise, bu durumda kamulaştırmaya ilişkin işlemler sadece bu paydaş veya paydaşlar hakkında yürütülerek kamulaştırma bedeli payları oranında kendilerine ödenir. Pay veya paydaşların sadece bu kısım için dava hakları vardır. Taşınmaz malın kamulaştırılmayan kısmı üzerinde hakları kalmaz ve adları paydaşlar arasından çıkarılır. Kamulaştırılan bu yerler tapu sicilinde idare adına tescil olunur.

•Bu maddenin uygulanmasından doğacak anlaşmazlıklar adli yargıda çözümlenir.

Kamulaştırmada Boşaltma, Vazgeçme ve Geri Alma

Taşınmaz malın boşaltılması

•Madde 20 – (Değişik ibare: 24/4/2001 - 4650/12 md.) Bu Kanun uyarınca lehine kamulaştırma yapılan idare adına tapu dairesince tescil edilen taşınmaz malın boşaltılması idarece icra memurundan istenir. İcra memuru taşınmaz malı 15 gün içinde boşaltmalarını içindekilere tebliğ eder. Bu süre içinde taşınmaz mal boşaltılmazsa icraca boşaltılır. İtiraz ve şikayet boşaltmayı durdurmaz ve mahkemece ihtiyati tedbir kararı verilemez. 

•Taşınmaz malın boşaltılması sebebiyle mal sahibi ve idare tazminat ile sorumlu tutulamaz.

•Ekili arazinin boşaltılması hasat sonuna bırakılır. Hasat zamanının beklenmesi mümkün olmadığı hallerde kamulaştırmayı yapan idare, mahkemece takdir edilecek ekin bedelini tazmin etmek şartıyla, arazinin boşaltılmasını talep edebilir. Ekin bedeli 11 ve 12 nci maddeler uyarınca yapılan kamulaştırma değerinin tespitinde nazara alınmış ise, taşınmaz malın boşaltılması için tekrar bu bedelin tespit ve ödenmesi gerekmez.

İDARENİN TEK TARAFLI VAZGEÇMESİ

Madde 21 – İdare kamulaştırmanın her safhasında kamulaştırma kararı veren ve onaylayan yetkili merciin kararı ile kamulaştırmadan tek taraflı olarak kısmen veya tamamen vazgeçebilir. Şu kadar ki, dava sırasında vazgeçme halinde dava giderleri ile harç, harcanan emek ve işin önemi gözetilerek mahkemece maktuen takdir olunacak avukatlık ücreti idareye yükletilir.

VAZGEÇME, İADE VE DEVİR 

•Madde 22 – Kamulaştırmanın (…) kesinleşmesinden sonra taşınmaz malların kamulaştırma amacına veya kamu yararına yönelik herhangi bir ihtiyaca tahsisi lüzumu kalmaması halinde, keyfiyet idarece mal sahibi veya mirasçılarına 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre duyurulur. Bu duyurma üzerine mal sahibi veya mirasçıları, Kamulaştırma bedelini aldıkları günden itibaren işleyecek kanuni faiziyle birlikte 3 ay içinde ödeyerek taşınmaz malı geri alabilir. İade işleminin kamulaştırmanın ve bedelinin kesinleşmesinden sonra 1 yıl içinde gerçekleşmesi hâlinde kamulaştırma bedelinin faizi alınmaz.

• Bu madde hükümlerine göre taşınmaz malı geri almayı kabul etmeyen mal sahibi veya mirasçılarının 23 üncü maddeye göre geri alma hakları da düşer.

•Bu madde hükümleri, kamulaştırmanın kesinleşmesi tarihinden itibaren 5 yıl geçmiş olması hâlinde uygulanmaz.

•Ancak, kamulaştırılan taşınmaz mala kamulaştırmayı yapan idare dışında başka bir idare, kamulaştırma yoluyla gerçekleştirebileceği bir kamu hizmeti amacıyla istekli olduğu takdirde, yukarıdaki fıkra hükmü uygulanmayarak bu Kanunun “Bir İdareye Ait Taşınmaz Malın Başka Bir İdareye Devri” başlığı altında düzenlenen 30. veya 1050 SK’nın 23. maddesine göre işlem yapılır.

TRAMPA YOLU VE ACELE KAMULAŞTIRMA

Trampa yolu ile kamulaştırma

Madde 26 – Mal sahibinin kabul etmesi halinde kamulaştırma bedeli yerine, idarenin kamu hizmetine tahsis edilmemiş olan taşınmaz mallarından, bu bedeli kısmen veya tamamen karşılayacak miktarı verilebilir.

•Kamulaştırma bedeli yerine verilecek taşınmaz malın değeri, idarenin ihale komisyonunca yoksa bu amaçla kuracağı bir komisyonca tespit edilir. Taşınmaz mal bedelleri arasındaki fark taraflarca nakit olarak karşılanır. Ancak idarenin vereceği taşınmaz malın değeri, kamulaştırma bedelinin yüzde yüzyirmisini aşamaz.

ACELE KAMULAŞTIRMA

Acele ve istisnai hallerde, Kanunun önceki hükümlerine uyulması çeşitli sakıncalar yaratabileceği gibi, kamunun büyük zararlara uğraması da muhtemel olabilir. Maddede belirtilen şartların varlığına bağlı olarak kıymet takdiri dışındaki bazı kanuni işlemler sonraya bırakılarak, maddede öngörülen süre ve şekille taşınmaza el konulması özel biçimde düzenlenmiştir.

  Buna göre; 2942 SK’nın 27.Madde hükmünde ”3634 Sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya aceleliğine Cumhurbaşkanınca karar alınacak hallerde veya özel kanunlarla öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olan taşınmaz malların kamulaştırılmasında kıymet takdiri dışındaki işlemler sonradan tamamlanmak üzere ilgili idarenin istemi ile mahkemece 7 gün içinde o taşınmaz malın 10 uncu madde esasları dairesinde ve 15 inci madde uyarınca seçilecek bilirkişilerce tespit edilecek değeri, idare tarafından mal sahibi adına  10 uncu maddeye göre yapılacak davetiye ve ilanda belirtilen bankaya yatırılarak o taşınmaz mala el konulabilir.” denmektedir. 

•Düzenlemeden, acele kamulaştırma yapılabilmesi için Cumhurbaşkanı tarafından "aceleliğine" karar verilmesinin yeterli olacağı izlenimi edinmek mümkündür. Ancak Danıştay "aceleliğin" diğer şartlarla ilişkili olduğunu vurgulayarak ancak "olağanüstü durumlarda aceleliğine karar verilmesi" halinde acele kamulaştırmanın hukuka uygun kabul edilebileceğine hükmetmiştir.

YASAK İŞLER VE EYLEMLER

Madde 31 - Aşağıda yazılı işler ve eylemler yasaktır:

 

a) 15 inci madde uyarınca oluşturulan bilirkişilerin, kendilerine mahkemece takdir edilen ücret dışında herhangi bir suretle çıkar sağlamaları.

 

b) Mahkemece 10 uncu madde uyarınca yapılan tebligat, davet veya ilanen tebliğden sonra taşınmaz malın başkasına devir ve ferağ veya temliki.

 

c) Dava giderlerinin avukat veya dava vekilleri veya onlar adına hareket edenler tarafından kabullenilmesi.

 

d) Kamulaştırma bedelinin tamamının veya bir kısmının nakden veya başka bir şekilde, avukat veya dava vekili veya onlar adına hareket edenler tarafından mal sahibine önceden ödenmesi.

 

e) Kamulaştırma bedelinin tamamının veya bir kısmının avukat veya dava vekili veya onlar adına hareket edenlere ait olacağının kararlaştırılması.

 

f) Yukarıda yazılı bentlerde yasaklanan fiillerin avukat veya dava vekillerince bizzat veya aracı ile mal sahibine teklif edilmesi veya bunlara yardımcı olunması.

 

****2942 SAYILI KANUNUN MADDE-31/B'YE GÖRE; MALİKİN TAŞINMAZ ÜZERİNDEKİ SADECE MÜLKİYET HAKKI DEĞİL, DİĞER TÜM HAKLARI DA SONA ERMEKTEDİR. KAYNAĞINI KAMU HUKUKUNDAN ALAN VE MALİKİN TASARRUF YETKİSİNİN KISITLANMASINA YOL AÇAN 31/B ŞERHİ İLE MALİK KONUMUNDAKİ ÖZEL KİŞİLER ŞEKİL İTİBARİYLE MALİK OLUP, MÜLKİYET HAKLARI KAMULAŞTIRMAYI YAPAN İDAREYE TESİS EDİLMİŞTİR.

Kamulaştırmasız El Atma

•Kamulaştırmasız el atma, idarenin, özel mülkiyete konu bir taşınmaza, kamulaştırma usullerine aykırı bir şekilde “fiilen” ve “bedelsiz” veya fiilen olmasa bile hukuki bir işlemle mülkiyet hakkını sınırlayarak el koymasıdır.

•Kamu idaresi, normal bir kamulaştırma işleminde belli hukuki prosedürleri uygulayıp mülkiyet hakkı sahibine kamulaştırılan yerin bedelini ödeyerek kamulaştırma yapmaktadır. Kamulaştırmasız el atmada ise, idare mülkiyet hakkı sahibine hiçbir bedel ödemeden mülkiyet hakkını eylem veya işlemleriyle sınırlamaktadır.

•Kamu idaresi, kamulaştırmasız el atma yoluyla mülkiyet hakkına müdahale ettiğinde, mülkiyet hakkı sahibinin müdahaleden kaynaklanan her türlü zararını karşılamak zorundadır.

•Kamulaştırmasız el atma; uygulamada kamu idaresi tarafından iki farklı şekilde yapılmaktadır:

1-Fiili el atma

2-Hukuki el atma

•İdare, kamu yararı nedeniyle, kamusal amaçların gerçekleştirilmesi için bir takım işlemler yaparken, Anayasanın ikinci kısmında yer alan temel hak ve hürriyetlerle uyumlu, özellikle 35. maddesi ile güvence altına alınan mülkiyet hakkına saygılı olmalıdır. İmar planlarında park alanı, belediye hizmet alanı  gibi umumi hizmetlere ayrılan alanların uygulamaya dökülmemiş olması ve bunun da süregelen bir hal alması, ortada bir kamu yararının bulunmadığının kabulünü gerektirir.

•Öte yandan, bir kimsenin hissedar olduğu taşınmazından, mülkiyet hakkının kendisine verdiği yetkilerle donatılmış olarak, dilediği gibi tasarrufta bulunmasının idarece yıllarca engellenmiş olmasının, “Hukuk Devleti” ilkesinin en önemli unsurlarından biri olan “hukuk güvenliği”ni zedelediği, her türlü duraksamadan uzaktır.

•Mülkiyet hakkına kamusal yarar sebep gösterilerek getirilen sınırlama, maliklerin taşınmaz üzerindeki tasarruf hakkını belirsiz bir süre için kullanılmaz hale getirerek bir hukuk devletinde kişinin hak ve özgürlükleri ile kamu yararı arasında bulunması gereken dengenin bozulmasına yol açarak hukuk güvenliğini yok etmektedir. Nitekim aynı ilkeler Hukuk Genel Kurulunun 15.12.2010 gün ve 2010/5-662-651 E., K. ve 11.05.2011 gün ve 2011/5-148-303 E., K. sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.

•Tüm bu açıklamalar çerçevesinde; uzun süre programa alınmayan imar planının fiilen hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarenin, maliklerin taşınmaz üzerindeki tasarruf hakkını belirsiz bir süre için kullanılamaz hale getirdiği, dolayısıyla maliklerin taşınmazdan mülkiyet hakkının özüne uygun şekilde yararlanma olanağı kalmadığı, taşınmaz maliklerinin mülkiyet hakkının hukuksal bir nedene dayanılmadan idarece engellendiği ortadadır. Bu itibarla, kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacıların, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebilecekleri açıktır.

Kamulaştırmasız El Atma Halinde Açılacak Dava Türü ve Uygulanacak Faiz Oranı

•Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hallerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle Belirsiz Alacak Davası açabilir. Karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın davanın başında belirtmiş olduğu talebini artırabilir.

•Ayrıca, kısmi eda davasının açılabildiği hallerde, tespit davası da açılabilir ve bu durumda hukuki yararın var olduğu kabul edilir. (6100 S. K. m. 107)

•Kamulaştırmasız el atma davaları usul açısından eda davası olup belirsiz alacak davası veya kısmi dava şeklinde açılabilir. Davanın açıldığı tarihten itibaren işleyecek yasal faize hükmedilir.

Kamulaştırmasız El Atma Davalarında Uzlaşma Dava Şartı mı?

•Kamulaştırma Kanunu’nun Geçici 6. Maddesi uyarınca, 9.10.1956 tarihi ile 4.11.1983 tarihi arasında yapılan el atmalar hariç, dava yoluna gidilmeden önce uzlaşma için idareye başvurma zorunluluğu bulunmamaktadır.

•Yani 1983 tarihi sonrasında meydana gelen fiili el atmalardan kaynaklanan kamulaştırmasız el atma davalarında uzlaşma dava şartı değildir. Ancak kanunda belirtilen (9.10.1956 tarihi ile 4.11.1983 arası) tarihler arasında yapılan el atmalar için idareye başvurma zorunluluğu bulunmaktadır.

2942 S.K./Geçici Madde 6 

•Uzlaşma; idareye ait taşınmazın trampası, idareye ait taşınmaz üzerinde sınırlı ayni hak tanınması veya imar mevzuatı çerçevesinde başka bir yerde imar hakkı kullandırılması suretiyle veya bunların mümkün olmaması hâlinde nakdi bedel üzerinden yapılabilir.

•Uzlaşma görüşmeleri, hukuki veya fiili engel bulunmadığı takdirde davete icabet tarihinden itibaren en geç 6 ay içinde sonuçlandırılır ve uzlaşmaya varılıp varılmadığı, malik veya temsilcisi ile komisyon üyeleri tarafından imzalanan bir tutanağa bağlanır. Bu tutanak ile uzlaşma görüşmelerine ilişkin bilgi ve belgeler, açılacak davalarda taraflar aleyhine delil teşkil etmez. Uzlaşmaya varılması hâlinde, üzerinde uzlaşılan hakkın türünü, tanınma şart ve usullerini, nakdi ödemede bulunulacak ise miktarını ve ödeme şartları ile taşınmazların tesciline veya terkinine dair muvafakati de ihtiva eden bir sözleşme akdedilerek bu sözleşme çerçevesinde işlem yapılır ve uzlaşma konusu taşınmazlar resen tapuya tescil veya terkin edilir.

•Uzlaşılan bedel, bütçe imkanları dâhilinde sonraki yıllara sâri olacak şekilde taksitli olarak da ödenebilir. Taksitli ödeme süresince, 4/12/1984 tarihli ve 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanuna göre ayrıca kanuni faiz ödenir.

•İDARE VE MALİK ARASINDA UZLAŞMA SAĞLANAMADIĞI TAKDİRDE, uzlaşmazlık tutanağının tanzim edildiği tarihten itibaren 3 ay içinde malik veya idare tarafından bedel tespiti davası açılabilir. Dava açılması hâlinde, fiilen el konulan taşınmazın veya üzerinde tesis edilen irtifak hakkının dava tarihindeki değeri, ikinci fıkranın birinci cümlesindeki esaslara göre mahkemece bu Kanunun 15 inci maddesine göre bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle tespit ve taşınmazın veya hakkın idare adına tesciline veya terkinine hükmedilir. Tespit edilen bedel, bu maddenin sekizinci fıkrasına göre idarece ödenir. Tescile veya terkine ilişkin hüküm kesin olup tarafların hükmedilen bedele ilişkin temyiz hakkı saklıdır.

•Bu madde kapsamında açılan davalarda mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespiti davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir.

7421 SAYILI KANUN İLE 2942 S.K.’YA EKLENEN MADDE HÜKÜMLERİ

•MADDE 3- 4/11/1983 tarihli ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun ek 1 inci maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.

•“Bu süre içinde belirtilen işlemlerin yapılmaması halinde taşınmazların malikleri tarafından mülkiyet hakkından kaynaklı bedele ilişkin açılacak davalar, adli yargıda görülür.”

 

•MADDE 4- 2942 sayılı Kanunun ek 3 üncü maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

•“Mülga 6830 sayılı Kanunun 16 ncı ve 17 nci maddeleri ile bu Kanunun mülga 16 ncı ve 17 nci maddeleri uyarınca kesinleşmiş mahkeme kararlarına istinaden idareler adına tescil edilen taşınmazların kamulaştırılması için kamulaştırma bedellerinin eski malikleri adına kamu bankalarına yatırılması ve hak sahiplerine ödenmesi halinde, tebliği dâhil eksik veya hatalı kamulaştırma işlemleri, kamulaştırma bedelinin ödendiği tarih itibarıyla kesinleşmiş kabul edilir. Bu hüküm, tebliği dâhil eksik veya hatalı kamulaştırma işlemleri bulunmasına rağmen idare adına tescil edilmiş olan taşınmazlar hakkında da uygulanır.”

 

•MADDE 5- 2942 sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.

•“EK MADDE 4- Bu Kanun uyarınca mahkemelerce hükmedilen bedel, tazminat, vekâlet ücreti ve yargılama giderleri, davacının veya vekilinin davalı idareye yazılı şekilde bildireceği banka hesap numarasına, bu bildirim tarihinden itibaren, otuz gün içinde yatırılır. Bu süre içinde ödeme yapılmaması halinde, genel hükümler dairesinde icra olunur. Bu Kanun uyarınca yapılacak icra takiplerinde idare, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 36 ncı maddesi uyarınca icranın geri bırakılmasını talep ederse idarenin teminat gösterme zorunluluğu yoktur. Bu Kanun kapsamında açılan davalarda verilen bedel ve tazminat kararlarına ilişkin mahkeme ve icra harçları, davalı idare tarafından ödenmek üzere maktu olarak belirlenir.”

 

•MADDE 6- 2942 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

•“GEÇİCİ MADDE 18- Bu maddeyi ihdas eden Kanunla bu Kanunun ek 3 üncü maddesine eklenen ikinci fıkra, bu maddeyi ihdas eden Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte kanun yolu incelemesinde olanlar dâhil görülmekte olan davalar ile yargılamanın iadesi davaları hakkında da uygulanır.”

 

•MADDE 7- 2942 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

“GEÇİCİ MADDE 19- Kamulaştırma işlemleri tamamlanmamış veya kamulaştırması hiç yapılmamış olmasına rağmen 4/11/1983 tarihinden 28/7/2021 tarihine kadar fiilen kamu hizmetine ayrılan veya kamu yararına ilişkin bir ihtiyaca tahsis edilerek üzerinde tesis yapılan taşınmazlara veya kaynaklara kısmen veya tamamen veyahut irtifak hakkı tesis etmek suretiyle malikin rızası olmaksızın fiilî olarak el konulması veya hukuki el atılması sebebiyle açılan davalarda hükmedilen bedel ve tazminat ödemelerinde kullanılmak üzere, ihtiyaç olması hâlinde, merkezi yönetim bütçesine dâhil idarelerin yılı bütçelerinde sermaye giderleri için öngörülen ödeneklerinin (Milli Savunma Bakanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı bütçelerinin güvenlik ve savunmaya yönelik mal ve hizmet alımları ile yapım giderleri için ayrılan ödeneklerin) yüzde üçü, BELEDİYE ve il özel idareleri ile bağlı idareleri İÇİN EN SON KESİNLEŞMİŞ BÜTÇE GELİRLERİ TOPLAMININ, diğer idareler için en son kesinleşmiş bütçe giderleri toplamının EN AZ YÜZDE ÜÇÜ ORANINDA yılı bütçelerinde pay ayrılır. Alacakların toplam tutarının ayrılan ödeneğin toplam tutarını aşması hâlinde, ödemeler, sonraki yıllara sâri olacak şekilde, garameten ve taksitlerle gerçekleştirilir. Taksitlendirmede, bütçe imkânları ile alacakların tutarları dikkate alınır. Taksitli ödeme süresince, 3095 sayılı Kanuna göre ayrıca kanuni faiz ödenir.

•BİRİNCİ FIKRA, BU MADDENİN YÜRÜRLÜĞE GİRDİĞİ TARİH İTİBARIYLA BEDEL VE TAZMİNATI ÖDENMEMİŞ OLAN TÜM DAVALARDA VE İCRA TAKİPLERİNDE DE UYGULANIR.”

Kamulaştırma Hukuku kapsamlı bir alan ve uzmanlık gerektirdiği için yapacağınız hata ve kaçıracağınız süreler hak kayıplarına uğramanıza sebep olabilir. Bu nedenle bu alanda uzman bir avukat ile anlaşmanız her zaman yararınıza olacaktır. Mersin Avukat Recep Sarıkurt Hukuk ve Danışmanlık Ofisi olarak kamulaştırma kanununa tabi her türlü işleminizde siz değerli müvekkillerin yanındayız. Gerekli özen ve titizlilikle vekalet görevini yerine getirmekte, siz değerli müvekkiller için azami hukuki yarar sağlamak üzere çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Mersin ve Adana başta olmak üzere gelişen teknoloji ile Türkiye’nin her yerine hukuki yardım sağlamaktayız.

Av.Recep SARIKURT

bottom of page